-
1 taşımak
нести́ носи́ть перевози́ть таска́ть тащи́ть* * *-i1) переноси́ть; перевози́тьyük taşımak — перевози́ть груз
2) носи́тьçanta taşımak — носи́ть су́мку
silâh taşımak — носи́ть ору́жие
3) нести́evin çatısını taşıyan tahtalar çürümüştü — несу́щие кры́шу до́ма до́ски прогни́ли
4) носи́ть; одева́тьсяdevlet üniforması taşıyordu — он носи́л фо́рму госуда́рственного слу́жащего
5) име́ть, быть носи́телем чегоkarakter taşımak — име́ть хара́ктер
sorumluluk taşımak — нести́ отве́тственность
6) перен. носи́ть / чу́вствовать в себе́ -
2 taşıma
ноше́ние (с) перево́з (м) перево́зка (ж) подво́з (м) транспорта́ция (ж)* * *1) гл. имя от taşımak2) перено́ска, перево́зка, транспортиро́вкаtaşıma araçları — тра́нспортные сре́дства
taşıma harcamaları — тра́нспортные расхо́ды
yük ve yol taşıması — перево́зка гру́зов и пассажи́ров
••taşıma su ile değirmen dönmez — посл. ме́льничное колесо́ не заве́ртится от ведра́ воды́
См. также в других словарях:
yük gemisi — is., den. Yük taşımak için yapılan özel gemi, şilep … Çağatay Osmanlı Sözlük
HİMAL — Yük getirmek, yük taşımak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bardan — 1. sf. Çok beyaz 2. is. Yük taşımak için kullanılan çanta veya çuval … Çağatay Osmanlı Sözlük
duba — is., den. 1) Yük taşımak veya köprü kurmak için kullanılan altı düz bir tür deniz aracı 2) İçi boş, her yanı kapalı, suyun üstünde yüzen bir tür büyük şamandıra Dört beş duba üstüne bir küçük tahta köşk kurmuşlar. B. R. Eyuboğlu Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasa — is., İt. cassa 1) Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. S. F. Abasıyanık 2) Ticarethanelerde para alınıp verilen yer 3) Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para… … Çağatay Osmanlı Sözlük
traktör — is., Fr. tracteur Arkasına römork takılabilen, çift sürmek, yük taşımak vb. işlerde kullanılan motorlu iş makinesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
HERGELE — Binilmek ve yük taşımak için alıştırılmamış at, kısrak, beygir veya merkep sürüsü. * Böyle bir sürüye dahil olan hayvan. * Mc: Terbiye ve görgüden büsbütün mahrum adam. * Bir işe yaramaz işçi kalabalığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağır vasıta — is. Motoru ağır yük veya birden fazla römork taşımak amacıyla güçlendirilmiş kamyon, tır vb., ağır araç Birleşik Sözler ağır vasıta ehliyeti … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzun araç — is., cı Normal bir yük aracından daha uzun olan, çok eşya taşımak için kullanılan taşıt … Çağatay Osmanlı Sözlük